28 Kasım 2011 Pazartesi

İnatçı tüketici, uyanık bankaya karşı...


Tamam kredi kartları günlük yaşamın ayrılmaz parçası, kullanımı kolay, üç kuruş için kimseyeeyvallahetmiyorsun, ne de olsa arkandakapı gibi bankavar, açmış sana kredi limitlerini, doldurana kadar sendenağasıyok. Eh milletçe borç yiğidin kamçısıdırdüsturunu kendimize şiar edindiğimizden, gelirim giderimi karşılar mı hesabına çok takılmadan, yuvarlanıp gidiyoruz kredi kartlarımız ve aybaşında ödediğimiz yüklüce ekstrelerle. Ama bu yazının konusu kredi kartının yararları ya da ocak söndürmeye varan zararları değil. Banka-tüketici arasındaki bitmez tükenmez, kredi kartı aidatıkavgasına dair bir öykü. Özellikle paylaşmak istedim ki, benzer sorunu yaşadığını ve de yaşayacağını düşündüğüm okurlarımıza da bir katkı sağlayalım.

Olayın kahramanı Gülizar Hanım, bizim aile efradından, emekli öğretmendir, aynı zamanda okurumuzdur. Kendisi büyük bankalarımızdan birinin kredi kartı müşterisi. Geçen temmuz ayı başında banka, ektsresine yıllardır kullandığı kredi kartı için 49 liralık kart aidatıyansıtıyor. Kahramanımız bilinçli tüketici” kategorisinde yer aldığından ve benim çevreme sık sık salık verdiğimTüketici Hakem Heyetine başvurunönerime kulak verdiğinden, aidatı ödemek yerine Etimesgut Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruyor. Kendisine, yaklaşık 3 ay sonra başvurusuyla ilgili sonucun iletileceği belirtiliyor. Ama bu arada, ekstrelere 49 liralık borç, aylık faizleriyle artarak, yansıtılmaya devam ediyor. Gerçekten de söylenen sürenin sonuna doğru, henüz Tüketici Hakem Heyeti’nden resmi yanıt gelmeden, cep telefonuna bankanın mesajı düşüyor: 49 liralık kart aidatı ekstrenizden düşülmüştür

Uzun soluklu mücadele

Tabii ki çok memnun oluyor, bilinçli tüketici olmanın yararları, sürekli tacizlerine maruz kaldığı banka mesajlarından kurtulmuş olmak hiç azımsanacak bir şey değil. Ama yaklaşık 1 hafta sonra kuryeyle gelen belgeyle hevesi kursağında kalıyor. Çünkü bankalar uyanık ya, müşterisine yıllar önce imzalattığı sözleşmeyle, ekstreye yansıttığı 49 lirayı tahsil edemeyeceği, bir kez de tüketici mahkemesi tarafından tescil edildi ya, hooop yeni bir sözleşme gönderiyor. Banka uyanıksa müşteri de inat. Sözleşmeyi imzalamadan geri gönderiyor. Ama banka azimli, illa o parayı tahsil edecek. Bir süre sonra, banka yepyeni gıcır gıcır yeni bir kart gönderiyor, Gülizar Hanım şaşırıyor, çünkü mevcut kartının kullanım süresi 2013 Eylülü doluyor. Kartı almıyor, kuryeyi gönderiyor, bir süre kart gidiyor geliyor, ama asla Gülizar Hanımın cüzdanına girmeyi başaramıyor, banka kasasına geri dönüyor. Aman neyse uğraşmış ama bankayı da pes ettirmişdiye düşünüyorsunuz değil mi? Hiç öyle olmuyor. Dedim ya banka o parayı almaya kararlı, sadece müşterininzayıf anınıkolluyor ve o an tabii ki bir alışveriş sonrası oluyor. İnternet üzerinden tiyatro bileti almak için giriş yaptığında, ekranda karşısına kredi kartınız işleme kapatılmıştıryazısı çıkıyor. Ve normalde sakinkişilikli Gülizar Hanımın deyim yerindeyse kan beynine sıçrıyor. Ama sinirlenip, hemen telefona sarılmıyor, önce strateji geliştiriyor, bir iki gün bekliyor ve malum bankanın 444le başlayan malum çağrı merkezini arıyor. Kredi kartının neden kullanıma kapatıldığını soruyor, çünkü ödemelerinde gecikme söz konusu değil, kartın süresi 2013te doluyor. Çağrı merkezindeki görevli de şaşırıyor bu işe, niye süresi bitmeden yeni kart göndermişlerdiyor ve kartı yeniden kullanıma açıyor. Sorun şimdilik bitmiş görünüyor, ama Gülizar Hanım temkinli, Bakalım bundan sonra ne olacak, beklemedeyimdiyor.

Müşteri daima haklı

Bu olayda da görüldüğü gibi tüketici hakem heyetleri, tüketici mahkemeleri, bankaların kredi kartı “aidatı” konusundaki ısrarlı ve tacizkar tavrına karşı, şimdiye kadar hep tüketici lehinde karar verdi. Ama bankalar bunu bile bile, tüketicinin çoğu zaman “Aman ne uğraşacağım” diyerek, itiraz etmemesi, ya da mahkeme yoluna başvurmamasından yararlanıp, “üyelik ücreti” adı altında 70-80 liraya kadar yansıttıkları ücreti kesiyorlar. Peki yine de bankaların tacizine maruz kalanlar ne yapmalı? Öncelikle ekstreye aidat yansıtıldığında hemen bankaya bir dilekçeyle itiraz edebilir. Eğer bir sonraki ay ekstresinde, üyelik aidatı iade edilmezse, tüketiciye düşen kaymakamlıklar bünyesindeki “Tüketici Hakem Heyeti”ne başvurmak. Başvuru son derece kolay, bir dilekçe yeterli ve sonuç garanti, mutlaka müşteri lehine. Ama sonraki aşamalarda bankaların “tuzak”larına uyanık olmak koşuluyla...
(25.11.2011 tarihli Cumhuriyet Ankara ekinde yayımlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder