2 Aralık 2011 Cuma

Ayrancı sosyete pazarı döndü!

Ama zamansız... Zamansız çünkü, kara kışın ortasında açıldı; doğru dürüst tanıdılmadı...Ayrancı'da oturduğumdan, pazarın yanından gelip geçerken gördüm, Çankaya Belediyesi'nin duyurusunu:Ayrancı Tekstil Pazarı açılıyor. Buyrun buradan yakın! Bir kere Başkentliyi “sosyete pazarı” kavramı ile tanıştıran Ayrancı Sosyete Pazarı'dır. Şimdi tutup, “Ayrancı tekstil pazarı” diye bir pankartla tanıtırsan, olur mu? Olmaz, olmamış da...
Yaklaşık 5-6 yıl önce, Başkentlilerin ilk “sosyete pazarı”ydı. Ankara'nın heryerinden insanlar çarşamba günleri akın akın Ayrancı pazarında alırdı soluğu. Ben mesela, arkadaşlarla kaç kez Meclis'ten öğle arası kaçtığımızı anımsarım. Tatil öncesinde mutlaka uğrar, tatil için elbise, terlik, hatta bikini, plaj çantası, aklınıza ne gelirse poşet poşet alır, keyifle dönerdik evimize. Sonra dönemin Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, çevre esnafın da “rahatsızlığını” dikkate alıp, “kayıt dışılığı önleme” gerekçesiyle, 2007 Eylül'ünde bir gece, 24 yıllık Ayrancı Pazarı'nı yıktırıp, “sosyete pazarı”nı da kapattı. Belediye pazar yerini elden geçirdi, yeniledi hizmete açtı ama sadece meyve-sebze satılan klasik “pazar yeri”ne dönüştürdü.

Her çarşamba...
Açıkçası işin hukuki yönüne hiç girmeyeceğim, belki o dönem belediye başkanı haklıydı, belki çevre esnaf çok zarar ediyordu. Ama sosyete pazarı kapandıktan sonra, Ayrancı da, Ayrancı pazarı da “ıssızladı.” Cumartesi günkü sebze pazarına gittiğimde görüyorum, bütün pazarlar insan kalabalığıyla kaynarken, Ayrancı pazarı resmen “sinek avlıyor.” Çünkü bizim insanımız, sebze pazarının yanısıra, işporda tezgahına bakmayı da sever, ben şahsen seviyorum, eve havan lazımsa, elektrik süpürgesine torba, çaydanlığa süzgeç,  börek makası lazımsa oradan alıyorum, bu kadar basit! Ama Ayrancı pazarında bu yoktu ve pazar ıssızdı işte.
Şimdiki Çankaya Belediyesi yönetimi de bunu farketmiş olacak ki, geçtiğimiz haftalarda, “sosyete pazarı”nın çarşamba günleri açılacağını duyurdu. Ama farklı bir isimle “Çankaya Tekstil Pazarı açılıyor” diye...
Ben üşenmedim, açıldığı ilk gün, geçen çarşamba, dondurucu soğuğa aldırmadan, gittim. Yazının başındaki “zamansız” saptamamın nedeni işte orada gördüğüm manzaradır. Taş çatlasa 9-10 tezgah açılmış, geçmişte iğne atsan düşmeyen, insan kalabalığından ilerlenemeyen pazara. Pazardaki müşteri sayısı, toplam tezgah sayısına neredeyse denk desem inanın abartmış olmam. Belli ki yeterince duyurulmamış, pazaryerinde hafta ortasında tezgah gören ya da duyuruyu hasbelkader görmüş olan semst sakinleri, “şöyle bir uğrayıvermiş.” Ayrıca dediğim gibi, hava buz gibi, insanların işyerlerinden ya da evlerinden çıkıp, açık alanda alışverişe çıkacağı bir zaman değil. Kışın Başkentliler genelde AVM'lerde. Açıkçası bu manzarayı görünce acaba belediye “deneme mi yapıyor?” diye düşünmeden edemedim. Pazarın açılması olumlu ve doğru bir karar da, zamanlaması bana göre yanlış. Örneğin yazın açılabilirdi, insanlar tatile gitmeden önce, Mayıs-Haziran gibi... Hadi zamanı öyle denk geldi diyelim, “Ayrancı Tekstil Pazarı açılıyor” duyurusu yerine, Başkentlinin hafızasında hala yerini koruduğu gibi “Ayrancı sosyete pazarı döndü!” diye duyurulsa, insanlar en azından merak edip bir uğramaz mıydı? Bence uğrardı...

"Haftaya dolar" mı?
Tabii o ıssız ortamı görünce, merak edip esnafa sordum, “niye burası bu kadar boş?” diye. Onlar benim kadar kötümser değildi, “Abla merak etmeyin, haftaya dolar, yeni açıldı ya, kimsenin haberi yok, henüz esnaf da tam işini ayarlayamadı, görün bakın haftaya tıklım tıklım olur burası” diye de iddialı konuştular. Karşılaştırma yapmak için, önümüzdeki haftalarda yeniden uğramayı düşünüyorum elbette. Ama sanırım, havalar ısınana kadar pazarın o eski havasına kavuşması zor görünüyor. Ama yine de Çankaya Belediyesi'nin, adına “tekstil pazarı” dese de, zamanlamasını yanlış bulsam da, çarşamba günleri sosyete pazarını yeniden açması, son derece isabetli olmuş.

Antika ve organik pazarı
Tabii Ayrancı Pazarı, sadece çarşamba günleri “tekstil”e, cumartesi günleri sebze-meyve” pazarına evsahipliği yapmıyor. Ankara'nın belki de en düzenli “antika” ve “organik” pazarı da aynı zamanda. Her ayın ilk pazar günü “antika pazarı”, diğer pazar günleri de “organik gıda” pazarı kuruluyor ki, onları ayrı bir yazı konusu yapacağımı şimdiden ilan etmiş olmakla yetineyim.
(2 Aralık 2011 tarihli Cumhuriyet Ankara ekinde yayımlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder