5 Mart 2012 Pazartesi

Kafa karıştıran paketler


Sabit, cep farketmiyor, telefon abonesi, bitmez tükenmez kampanyalardan, özellikle de “paketli” kampanyalardan “abondane” olmuş vaziyette. Ben öyleyim en azından, bakıyorum çevremdeki bir sürü insan da... Hem Türk Telekom, hem de GSM operatörleri Turkcell, Avea ve Vodafone, durmadan, usanmadan, birbirinden “avantajlı” paketler sunuyor ya “aman ne güzel, şirketler yarışıyor, tüketici kazanıyor” diye düşünüyordum. Ama geçen hafta yeni bir “avantaj” tarifesine geçince, kafama bir şeyler “dank” etti.
En eski cep telefonu kullanıcılarından olduğum için, bu “tarife serüveni”nin her aşamasında oldum doğal olarak. Önce “konuştuğun kadar” ödüyordun, çok düşük ücret gelirse de bir sonraki aya fatura ediliyordu ki ben bu kategoriye giren abonelerdendim.

GSM firmaları uyandılar

Ama sonra GSM firmaları, başta Turkcell olmak üzere hep birlikte “uyandılar”, kazancı tüketicinin keyfine bırakmayıp, konuşsan da konuşmasan da geliri garantilemek için bu “paket” işini çıkardılar. Sistem, belli bir konuşma süresini, belli bir fiyata almak üzerine. Ha bir de şu var; 1 ya da 2 yıl, o operatörün abonesi olmanız koşuluyla... Eğer başka tarafa geçerseniz, ceza ödüyorsunuz! Önce çok düşük fiyatla başlıyor paket abonelikleri. Ama sonra diyelim ki bir yıl içinde o fiyat ikiye katlanıyor. Nereden mi biliyorum? Çünkü başıma geldi; yaklaşık 1.5 yıl önce 11 liraya “paketlendim”, şimdi 32 lira ödüyorum!
Turkcellin yeni paketi

Geçen hafta Turkcell “Tarifeler kafanızı karıştırmasın” diye bir kampanya başlattı. Bir bayinin vitrininde yeni “tarifeleri” gördüm, önce memnun oldum, çünkü çok uygun fiyata, çok daha fazla konuşma seçeneği sunuyor. Şöyle ki, ben “120 dakika her yöne” tarifesine 32 lira öderken, baktım yeni kampanyada “300 dakika 19 lira.” Hemen daldım içeri, “Ben bu 19 liralık tarifeyi istiyorum” dedim, faturayı hafifleteceğim, diye sevinerek. Ama hevesim kursağımda kaldı tabii, “kontörlüden faturalı hatta geçenler” içinmiş bu tarife. “Ama ben yarısı kadar konuşuyorum, bu kampanyadakinin iki katı para ödüyorum. Bu tüketiciyi enayi yerine koymak değil mi?” diye çıkıştım. Ama nafile, görevliler, “Bu kampanya böyle” deyip kestirip attılar.
Baktım reklamda, hat değiştirmeden de “25 liraya 300 dakika her yöne konuşturan” tarife var; “Bundan istiyorum” dedim. “Tamam” dediler, “bundan yararlanabiirsiniz.” Geçtim yeni tarifeye geçmesine de, Turkcell işi yine sağlam kazığa bağlamış: 1 yıl boyunca aynı tarifede kalma garantisini aldı benden. Neyse ki, bu tarifede daha “insaflı” davranmışlar, onlar da “1 yıl fiyat artırmama” garantisi veriyor.

Kıssadan hisselerime gelince...

GSM operatörlerinin, “avantaj sağlarım ama siz de şu kadar zorunlu abonem olacaksınız” mantığı tam bir “köylü kurnazlığı.” Çünkü, yeni abone “avlamak” için yapılan fiyat indirimi, 1-2 yıllık taahhütlerle bağlanmış, eski abonenin sırtına yıkılıyor. Eğer bir avantaj uygulanacaksa “eski abone”nin de yararlanmasına olanak sağlanmalı.
İkinci; çok düşük fiyatlarla sunulan “avantaj” paketi, ardarda gelen zamlar nedeniyle, dezavantaja dönüyor. Abone, verdiği taahhüt nedeniyle, operatörünü de değiştiremediği için faturalar tam bir kabusa dönüşüyor. O nedenle, Turkcell’in bazı paketleri için “1 yıl fiyat artırmama” garantisi olumlu bir adım, ancak yeterli değil, yıl içinde neden tarife değiştirilmesin ki...
Üçüncüsü; GSM operatörleri, sırf kampanya nedeniyle fiyatlarde “indirim yaptıkları” kandırmacasına son vermeliler. Şimdiye kadar “esas” fiyat uygulanan tarifeye zaten hiç tanık olmadım. Bu sadece “abonelik tahhüdünden vazgeçilmesi”ne karşı uygulanan bir yaptırım ki, kafası kızan abone bu tür “numaralardan” etkilenmez ve memnun değilse o saniyede, öder parasını, geçer başka bir operatöre!
Dördüncüsü; paketlerin içinde “SMS” olursa tarife değişiyor, artıyor. Diyelim ki, “SMS”siz bir tarife aldınız, ama bir mesaj atmanız gerekti, tanesi neredeyse 1 liraya geliyor. Akıllı telefonlar çıktığından bu yana, “WhatsApp”, “Messenger” programları üzerinden yazışmak zaten bedava! “SMS”in pabucunun dama atılacağını gören GSM, aboneye, “fırsattan istifade” diyerek ek fatura çıkaracağına, yeni abone kazanmak ya da mevcutları memnun etmek için “hediye” etse fena mı olur!
(3 Mart 2012 tarihli Cumhuriyet Ankara ekinde yayımlanmıştır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder