Böyle bir olay benim de başıma gelmek üzereydi de, son anda farkedip, borcumu ödeyebilmiştim. Ama CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, benim kadar şanslı olmayan yüzlerce yurttaş arasında yer alıyor. Geçtiğimiz günlerde, gazetelerde haber de oldu ki ben bizzat Meclis kulisinde kendisinden dinledim mağduriyetini:
“Kredi kartımın limitini yükseltmek için bankaya gittim. Başvurumu alan hanımefendi baktım bir şey söyleyemiyor. ‘Senin sıkıldığın bir şey mi var’ dedim, ‘başvurunuza ret geldi’ dedi. Çok şaşırdım tabii, nedenini sorduğumda, ‘üzerinizde kırmızı çizgi var, Merkez Bankası’ndan öyle gözüküyor’ dedi. Borcu yok kağıdı almıştım. Çünkü bu tür şeylere çok dikkat ederim. Merkez Bankası’na başvurdum, ‘Evet böyle bir borç görünüyor ama limit görünmüyor’ deyip beni bankaya yönelttiler. Bankaya gittim, neymiş borcumuz çıkarın, dedim. 17 liralık bir borç. Neymiş diye bakınca, 1.5 yıl önce kapattığım karta tahakkuk ettirilen bir borç. Ben kartı kapatırken borcu yok diye kağıt da almıştım. Haberim olmayan 17 liralık borç yüzünden kara listede ismim yer aldı.”
Bankanın kendisine hiçbir tebligat göndermeden, kimlik bilgilerini doğruca Merkez Bankası’na bildirdiğini anlatan Ören, haklı olarak hem mağdur olduğu hem de “itibarını” zedelediği için bankayı mahkemeye vereceğini anlattı. Kendisi “milletvekili” olduğu halde 1 ay bu sorunu düzeltme için banka-Merkez Bankası mekik dokuduğunu anlatan Ören, “Ben milletvekili olarak bu kadar uğraştıysam, vay yurttaşın haline” diyerek durumu özetledi.
Ama bu olumsuz örneğin, olumlu bir sonucu oldu, Hasan Ören, binlerce yurttaşı ilgilendiren bu durumun düzeltilmesi için bir yasa önerisi verdi. Her ne kadar Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran iktidar partisi AKP istemedikçe, bu düzenlemenin yasalaşması “olanaksız” olsa da, bu konuda kamuoyu oluşturması açısından önemli bir adımdır diye düşünüyorum. Ören’in yasa önerisi, bankaların müşteriye “tebligatta bulunmadıkları” borçları Merkez Bankası’na bildirmesinin engellenmesini ve meşhur “kara liste”nin şeffaf olmasını içeriyor. Yani bu öneri yasalaşırsa, yurttaş, üzerinde “kırmızı çizgi” olup olmadığını, bir bankadan “kredi çekeceği zaman” değil, henüz borçlanmadan önce tıpkı araba alım-satımlarında arabanın “temiz kağıdı” alması gibi önceden öğrenebilecek.
Elbette böyle bir yasal düzenleme yapılmalı ve soruna kökten çözüm bulunmalı ve gerçekten de “kara liste” şeffaflaştırılıp, yurttaşların ulaşması sağlanmalı. Ama bu noktaya gelene kadar çok daha kolay bir şey var, sürekli yeni “kampanyalarını” pazarlamak için zırt pırt cep telefonundan, olur olmaz yerde müşteriyi rahatsız eden bankalar, acaba vatandaşı borcu konusunda uyaramaz mı? Elbette uyarır ama başta dedik ya bankalar “alacağına şahin” diye. Bu konuda bir yasal düzenleme yapılır mı yapılmaz mı bilmiyorum ama Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun bu konuda bir hazırlık yaptığı duyumlarım arasında ki bence geç bile kalmış durumda.
__________________________________________________________

Çünkü aldığınız ürün; ister hatalı olsun, isterseniz fikrinizi değiştip başka bir ürünle değiştirmek istemeniz halinde, sorunsuz-koşulsuz ve hatta “fişsiz” iade garantisi var. Değiştirmek istediğiniz ürünün fişini kaybetmiş olsanız bile, barkodunu okutup, istediğiniz başka bir ürünle değiştirdiği gibi, para iadesi de yapıyor. Ve hatta, Mavi Jeans’ten ne zaman almış olursanız olun, ürünün “tamir ve tadilatını” da ücretsiz olarak yapıyor.
(17 Mart 2012 Cumhuriyet Ankara ekinde yayımlanmıştır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder