7 Nisan 2012 Cumartesi

“Akıllı” mobilyaların fuarı...

Televizyonlu ayna, uzaktan kumandalı çek-yat, dokunmatik davlumbaz, yanar-dönerli masaj yapan yatak, istediğinde tezgah, dilediğinde raf olabilen mutfak dolapları...
Sürekli bana “vay beee!” dedirten bu ürünler, mobilyanın “başkenti” Siteler esnafının eserleri... Üstelik hepsi bir arada, ATO Congressium’da, Ankaralılar’ın beğenisine sunulmuş vaziyette.
Ben yıllardır Siteler’deki mobilya mağazalarına uğramadığımdan, sektördeki gelişmelerin de haliyle epeyce bir gerisinde kalmışım, oysa Siteler esnafı çoktan çağ atlamış.
Fuar daha çok “yeni sezon”a hazırlık niteliğinde düzenleniyormuş, ama bana kalırsa daha çok “piyasayı canlandırma” amacı ön planda. Büyük uluslararası fuarların aksine, daha çok “perakende” satışa dönük.

29 bin liraya prefabrik ev

Girişte bizi “tapulu” hobi bahçeleri firma temsilcileri karşılıyor. Gölbaşı civarında 750 metrekaresi 27 bin 500, dönümü 35 bin liraya hobi bahçesi, ayrıca içinde pembe pancurlu “nohut oda bakla salon” evim olsun derseniz, 29 bin liraya 63 metrekarelik, “ebeveyn banyosu” bile olan cicili-bicili prefabrik ev yapmak da olası.
Tam karşıdaki firma ise 5 yıla kadar vade yapıyor. Ama binadan içeri girince, 560 metrekaresi 13 bin lira olan hobi bahçeleri de satışa sunulduğunu öğrenmiş olduk.

Osmanlı tarzı moda

Coşkunlar Mobilya standının önüne geldiğimizde, “Osmanlı” modasının mobilya ve dekorasyon sektörünü de kuşattığına tanık oluyoruz. Dekoratif boy boy alemler ve gösterişli altın varaklı ayna ve uzanma koltuğu ilk dikkati çekenler. Özellikle uzanma koltuğu, saraylara layık.
Mağaza sahipleri fotomuhabiri arkadaşım Necati’yi (Savaş) fotoğraf makinasıyla görünce, önce müdahale etmeye çalışıyorlar. Gazeteci olduğumuzu öğrenince, “buyur” ediyorlar. “Bizim Siteler’de tasarım hırsızlığı çoktur” diye açıklıyorlar.
Tamamen el işçiliği olan “altın varaklı” koltuk için 5 ustanın ayrı ayrı çalıştığını anlatıyor. Mağaza fiyatı 4 bin 500 lira ama fuara özel 3 bin 750’ye düşmüş. Ortalama bir evin döşenmesi, 15-16 bin lira, ama seçilen malzemeye göre 25 bin liraya kadar çıkabiliyor.

“Ayna ayna söyle bana...”

Biraz ileride kırmızı-beyaz yatak odası kombinasyonuyla dikkatimizi çeken “Grand Oymaklar” standına yöneliyoruz. Ama beni asıl şaşırtan, aynaya baktığımı sanırken, aslında televizyon izliyor olmam. Cahil-cühelalığımızı şaşkın seyreden stand görevlisi, mekanizmayı gayet yalın özetliyor:
“Aynanın arkasına 700 liralık LCD TV monte ediyoruz. Kapatınca ayna, açınca televizyon oluyor, bu da bizim icadımız...”
Bu “bizim icadımız” lafını, ilerledikçe daha çok duyacağımız henüz bilmediğimden, inanasım geliyor önce. Ama bir başka mobilya mağazası standında gardropun kapağına benzer mekanizmayı yapan firmanın sahibi, ünlü mobilya markası “Lazzoni”den “esinlenme” olduğunun tüyosunu veriyor.
Anlaşılan bu yılın trendi bu, tuvalet aynasına ya da gardrop kapağı ya da mutfak dolaplarına televizyon yerleştirmek. Özellikle yatak odası, mutfak gibi dar mekanlar için tasarlanmış, doğrusu bu modayı ben çok tuttum. Televizyon, ürünün maliyetini 750 ile 1000 lira arasında artırıyor.

Masaj yapan döner yatak

Standları gezerken, sürekli hayretler içindeydik de, asıl sürpriz en üst kattaki “Tuana” mobilyada karşımıza çıktı. Daha çok “fantazi” dünyasını zorlayan, habire dönüp duran dev bir yuvarlak yatak, fuarın en “özel” parçası.
Sahibi Mehmet Canal, “gururla” anlatıyor:
“Bu bizim özel üretimimiz, patenti bana ait. Bunun masaj yapanı, minibarlı, televizyonlu olanı da var. Ben aynı şekilde taraftar koltuğu da ürettim. Düğmeye basıyorsun, çerezlik çıkıyor, bir düğmeye basıyorsun, bar çıkıyor, soğutulmuş bardaklarıyla... Ama asıl ses sistemi ve 3 boyutlu görüntüyle 5 boyutu yakalayacağız....”
Meraklısı için fiyat 12 bin lira ile artık boyutu ve özelliklerine göre 18 bin lira arasında değişikiyor. Canal, daha çok “ihraç” ettikleri bu ürüne Rusya, Arabistan, Dubai’deki otellerden büyük rağbet olduğunu anlatıyor.

Uzaktan kumandalı çekyat
Sandık bölümüne yerleştirilen özel motoruyla “uzaktan kumandalı” çek yat da yine fuarın “harikaları” arasında dikkat çekiyor.
Mobilya ve dekorasyon deyince içinde “ev” geçen her şeyi düşünmeniz gerekiyor. Nitekim dolaşırken “Rıhtım Düğün Bahçesi”nin standıyla karşılaşıyoruz, “kır ve salon” düğünleri için tasarımlarını sergiliyor, aynı zamanda salon satıyor sahibi Dursun Çiçek. Fiyatlarla ilgili kendine göre “adalet“ anlayışı da geliştirmiş:
“Herkes hafta sonuna istiyor, yoğunluk oluyor, hafta sonu fiyatımız 10 bin lira. Parası olan hafta sonu yapsın, hafta içi 5 bin lira.. Dar-orta gelirli de hafta içi yapsın...”

Mutfaklar da akıllı

MOPA’nın “akıllı” mutfaklarıyla da bu fuarda tanıştık. Benim müzik seti amfisi sandığım cihaz, “dokunmatik davlumbaz” çıktı. Benim en beğendiğim, “dokunmatik” çekmecelerdi. Eller kirliyken, şöyle bir elinizin tersiyle tıklamanız, açılması için yeterli oluyor. Ayrıca “açık” mutfaklı evler için, istendiğinde raf, istendiğinde tezgah olarak kullanılan dokunmatik mutfak dolapları da çok sevimli.
“Ahşap Tersizi” adlı firma, tamamen “haute couture” çalışıyor. “Ne demek ahşap terzisi?” diyecek oluyorum, hemen yanıtı yapıştırıyor görevli:
“Nasıl ki bir konfeksiyon giysi alıyorsunuz, bir de terziye üzerinize göre diktiriyorsunuz, biz de evinize göre mobilya biçiyor, dikiyoruz.”
Eh fiyatlar da elbette, “konfeksiyon” değil, “haute couture” oluyor.
Evlenecekler, ev yenilemek isteyenler bu fuarı kaçırmasın derim...
(7 Nisan 2012 tarihli Cumhuriyet Ankara ekinde yayımlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder