1 Ekim 2011 Cumartesi

Ev de al komşu da...


“Ev alma komşu al” demiş ya atalarımız, ikisi birden olsa fena mı olur? Son yıllarda ev almak adeta “furya”ya dönüştü. Sadece son 5 ay içinde 3 tanıdık ev sahibi oldu, iyi de oldu. “Ev” almak, ortalama gelir grubundaki insan için en önemli “yatırımlardan” biri. “Emlak yatırımcıları”nı ya da hali vakti yerinde olanları saymazsak, olanca “servetinizi” yatırırken de ince eleyip sık dokumak kaçınılmaz.

Nelere dikkat etmeli?
Peki “ev alırken” nelere dikkat etmeli? Elbette herkesin “öncelikleri” var, kimisi “katını” önemserken, kimisi “otoparksız olmaz” der, “asansör” vazgeçilmez “öncelik” olabilir kimine göre, ya da “ısınma kombiyle olsun, benim olsun” diye düşünenler de çıkabilir. O nedenle, ev almak için yola çıkarken, önceliklerinizi belirlemek en önemlisi. Yani “olmazsa olmazları” belirledikten ve cebinizdeki parayı ve artık “kredisiz” olmadığına göre alacağınız kredinin “limitini” belirlemekle işe başlamak gerek. Ancak emin olun, “kafanızdaki” limit, hiçbir zaman “realiteye” uymadığından, kredi opsiyonunuzu her zaman bir miktar yüksek tutmakta yarar var. Çünkü, cebinize göre bir ev bulsanız da, mutlaka “içine masraf” kaçınılmaz olabiliyor. Yeni binaysa, ona göre yeni eşyalar almak istiyorsunuz, eski binaysa, en azından mini bir “restorasyon” kaçınılmaz oluyor. Alacağınız ev için fiyat limiti belirlerken, oturmak istediğiniz semt çok önemli. Keçiören için belirlenen fiyat ile örneğin Yıldız, Oran Sitesi arasında emlak fiyatları açısından “uçurum” olduğunu unutmamak gerekiyor. Alacağınız ev “uzun vadeli” yatırım olacağı için de seçtiğiniz semt, evin konumu, katı, yakıt biçimi, deprem riski olup olmadığı, yaşı çok önemli. Deprem riski açısından Ankaralılar daha şanslı olsa da, Haymana, Çubuk merkezli depremlerle ve anımsamak bile istemediğimiz Gölcük, Düzce depremleriyle sarsıldığımızı da unutmamak gerekiyor.

Otoparka dikkat!

Otomobiliniz varsa, özellikle “şehir merkezi”nde oturanlar için “otopark” bir numaralı sorun olduğundan, “öncelikler” listesine eklemekte yarar var. Bir başka önemli evin dış cephe “mantolamasının” olup olmadığı. Uzun Ankara kışı düşünüldüğünde, birincisi eğer merkezi sistemse örneğin, komşuya kapıcıya “iyi ısınıp ısınmadığını” sormayı ihmal etmemeli. Kombili bir ev tercih ediyorsanız, alt katta oturan olup olmadığı ve güneş alıp almadığına bakmak gerekli. Yeni Kat Mülkiyeti Yasası’na göre “ısı yalıtımı” olmayan binaların 2017’ye kadar, ısı yalıtımlarının yapılması gerekiyor. Çünkü bu tarihten sonra “enerji kimlik belgesi” olmayan binalara dönük bir dizi yaptırım devreye giriyor. Ev aldıktan sonra da “adres değişikliğini” mutlaka muhtarlıklara bildirmek gerek, ayrıca “emlak beyannamesini” de doldurmayı ihmal etmemeli, aksi taktirde “yüklü para cezaları” canınızı yakabilir.

Çocukları unutmayın

Küçük, ya da ilköğretim çağında çocuğu olanlara önerim, oturacağınız yerin “yeşi alanı, oyun parkı, okul olanakları”nı çok iyi araştırmaları. Uzmanlar, kaliteli yaşam stantartlarına göre kişi başına en az 7 metrekare yeşil alan düşmesi gerektiği görüşünde. Tabii metropollerde böyle bir olanak çok zor, örneğin Keçiören’de sadece 2 metrekare yeşil alan düşüyor. Ama Ankara’nın “yeni şehirler”i, Çayyolu, Eryaman, Batıkentliler bu açıdan daha şanslı. Tabii TOKİ’nin yaptığı konutlar da yeşil alan oyun parkı açısından daha şanslı, ama artık TOKİ’nin yeşil alanları da ne yazık ki “daraldı.” Ama ev alırken, en azından “yürüme mesafesinde” bir çocuk parkı olmasına dikkat etmek gerekiyor. Eğer ilköğretim çağında ya da o çağa gelmekte olan çocuğunuz varsa, semtteki okulu da araştırmak durumundasınız. Malum, artık ilköğretim okulları “adrese göre kayıt” yaptığı için örneğin siz “tam gün” bir okul istiyorsanız, semtinizdeki okul “yarım gün” çıkabilir ya da öğretim kalitesi istediğiniz standartlarda olmayabilir.

Gençler “yeni” kentlere
Semt seçiminde, çalışan-emekli olmak, ulaşım olanakları da tercihleri belirlemede etkili. Örneğin, Ankara’nın “yeni” ve merkeze uzak “şehirleri” diyebileceğimiz, Çayyolu, Ümitköy, Konutkent hattı, biraz daha Batı’da Batıkent Eryaman hattı daha çok “gençlerin” tercih ettiği semtler. Geçmişte Ankara’nın en “gözde” semtleri olan K.Esat, Ayrancı, Çankaya ve Gaziosmanpaşa’nın bir bölümü daha çok “ebeveynlere” bırakılmış durumda. Ama ister merkezde, ister şehir merkezinde olsun ve de yaşınız kaç olursa olsun alacağınız konutun yakınlarında mutlaka bir “hastane” de olsun.
(30 Eylül 2011 tarihli Cumhuriyet Ankara ekinde yayımlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder