28 Mart 2012 Çarşamba

Sağlıkta balayı bitti!


Ama sessizce... Sadece hastaneye, eczaneye gittiğinde öğrendi artık “müşteri” haline gelen hasta bu durumu. AKP hükümetinin “sağlıkta dönüşüm, devrim” diye sunulan ve SSK hastanelerinin kapatılıp, içşisinden memuruna, yeşil kartlısından, kartsızına kadar her kesime “özel hastane” kapılarını ve dahi SSK’lilerin bile normal normal eczanelerden ilaç alabilmesinin yolunu açan sağlık alanındaki “glasnost” politikası, ne kadar şaşayla, manşetlerle, “flaş haberlerle” kamuoyuna sunulduysa, bu politikanın “iflası” da o kadar sessiz sedasız geçiştirilmeye çalışılıyor işte.
AKPnin aldatmacası

AKP hükümetinin sağlıktaki “dönüşüm” projesi, uzun süre en büyük “seçim kozu” oldu. Ne de olsa sağlık insanların en hassas olduğu nokta. İşte AKP bu “hassasiyete” dönük öyle bir “hassas” politika izledi ki AKP’ye oy vermeyenler bile, “otel” havasındaki özel hastanelerde, özel muamele görüp, neredeyse tek kuruş ödemeden çıkınca, “Helal olsun adamlara, bu işi gerçekten çözmüşler” dediler dudak ısırarak. Kimse de doğal olarak, “Bu değirmenin suyu nerden geliyor?” diye sormadı. İşte bu süreçte SSK hastaneleri tasfiye edildi, ilaç fabrikaları, eczaneleri kapatıldı. Doktorlara “tam gün” zorunluluğu getirilerek, “muayenehalerinizi kapatın” dayatması yapıldı. Yurttaşlar, akın akın özel hastanelere yönlendirildi, “Nasıl olsa bedava, kuyruk da yok” denilerek. Sonrasında “aile hekimliği” uygulamasıyla, herkes kolayca hekime “ulaşabildi.”

Müşterinin ayağı alışsın
Eh işte sonunda “deniz bitti.” Bitmemesi mümkün değildi zaten. Aile hekiminin, muayene etme gereği bile duymadan, kutu kutu ilaç yazmasından belliydi, bu işin sonunun hayırlı olmayacağı. İşte tam da bizim gibi “münafık medya”nın fırsat buldukça yazdığı gibi, AKP’nin sağlıktaki “dönüşüm” politikasının, “sağlıkta özelleştirme dönüşümü” olduğu ayan beyan su yüzüne çıktı. Ve “herkese özel hastanede muayene” uygulaması bugün anlaşıldı ki, “maksat müşterinin ayağı alışsın” babında imiş.
Son dönemde sağlıktaki “katkı payı” artışlarını artık izleyemez hale geldim ama son olarak “Özel hastanelere müjde” başlığıyla verilen haberi okuyunca, kan beynime sıçradı. AKP’nin bilmem kaçıncı reformu ile hastaneler oteller gibi “A, B, C” diye sınıflandı ya, bu hastanelere muayene ya da tetkik ücretinin yüzde 70’i oranında “müşteri”den talep etme yolu açılmıştı. Şimdi bu oran yüzde 90’a çıkıyormuş... Bunun anlamı, artık muayene, tetkik ücretinin neredeyse tamamını bizatihi hasta ödeyecek. Sadece muayene için bu rakam, 200 liraya kadar çıkıyor.

Katkı payı yüzde 90!
Haberi veren internet sitesi de bunu “müjde” diye sunuyor ya, pes dedim artık. Geçen hafta Akay Hastanesi’nden randevu isteyip de sekreterin “12 lira katkı payı alıyoruz, muayene ücreti de 50 liraya çıktı” uyarısı üzerine bir kez daha anladım ki, sağlıkta “dönüşüm” tamamlanmış ve artık sadece “parası olana” hizmet dönemi tam anlamıyla uygulamaya konulmuştur.
Bir de “herkes özel-devlet acil servisten kolaylıkla yararlanacak” efsanesinin de sona erdiğini eklemekte yarar var. Çünkü ateşler içindeki çocuğunuzu, aldınız en yakın özel hastaneye götürdüğünüzde, öyle “acillik” deyip, ücretsiz muayene ettirme olanağı yok. Örneğin belli bölümler dışında SGK ile anlaşmasını bitiren Güven Hastanesi, “düşme, çarpma, yaralanma " dışındaki vakaları acil görmüyor ve  epey yüklüce muayene ücretini talep ediyor ki birçok hastanede aynı uygulama söz konusu. Meğerse bunun için de bir “Sağlık tebliği” yayımlanmış ve “acile giden hastanın durumunun ‘acil olup olmadığına’ muayene eden doktorun karar vereceği” öngörülmüş. Artık ne çıkarsa bahtınıza, eğer doktor sizi “acillik” bulmazsa, vay halinize.

Özele çekip, tetkikle vuruyorlar
Tabii “tam gün” yasası nedeniyle içi boşaltılan “üniversite hastaneleri” konusuna hiç girmiyorum bile, o kadar çok yazıldı çizildi ki... Örneğin, ben bu satırları yazarken arayan arkadaşım da sosyal güvencesi olmasına rağmen nasıl “tam gün mağduru” olduğunu anlattı:
“Doktorum tam günden sonra özel hastaneye geçti, ben de mecburen bütün tetkiklerimi, o özel hastanede yaptırıyorum, bana acayip tuzluya geldi. Her şeye tektik istiyorlar ve her tetkik için ben avuç avuç para döküyorum. Bu işten özel hastane de memnun, devlet de memnun, olan sadece hastaya oluyor.”
Sadece bu kadar mı? Şöyle kısa bir araştırma yaptırınca gördüm ki, geldiğimiz nokta, hükümet “büyüklerimizin” sürekli kötülediği “AKP öncesi dönemden” daha geriye gitmiş vaziyette. AKP öncesinde sağlık giderleri okullarınca karşılanan “parasız yatılı/burslu” öğrenciler de “kanser hastası” da “yatan hasta” da aile hekimine giden de illa ki “katkı payı” ödeyecek. Onun için başlıkta dedim, “sağlıkta balayı bitti” diye... Hepimize geçmiş olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder